Teknolojik gelişmelerin insan yaşamını çepeçevre sarmaya devam ettiği şu günlerde teknolojik cihazlar nedeniyle siber güvenliğin önemi daha da artmaktadır. 

İnsanların gittikçe dijitalleşen dünyada kredi kartı bilgilerinden özel yazışmalarına kadar her şeyin internet ortamına aktarılması güvenlik tehditlerini çok daha ciddi seviyelere taşır. İnternet korsanı olarak ifade edilen hackerlar gizli kalması gereken bilgilere ulaşarak bazen kişileri bazen de firmaları mağdur eder. Bu noktada devreye gren siber güvenlik adeta bir internet polisi gibi devriye gezerek olası risk faktörlerini ortadan kaldırmayı hedefler. Dijitalleşmenin gittikçe daha da artacağı ve bizleri kuşatacağı hayal edildiğinde siber güvenliğin yaşamın devamında olmazsa olmaz bir unsur olacağını tahmin etmek zor olmayacaktır.

İnternetin keşfedilip yaygınlaşması üzerinden çok uzun zaman geçmemiş olsa da internet kaynaklı risklerin gelişmesi konusunda risklerin uzun süredir var olduğunu ifade etmek gerekir. Bilgisayara bulaşan virüs ve trojan ile başlayan siber güvenlik tehditleri gün geçtikçe daha büyük riskler taşımaya başlamıştır. Özellikle değişen insan alışkanlıklarına ayak uyduran tehditler yeni işletim sistemleri ve cihazlarda dahi bir risk faktörü oluşturur. 

Intel Güvenlik Grubu yöneticileri tarafından yapılan açıklamalara göre teknolojik gelişmelerin en büyük risklerinden bir tanesi olarak görülen sızma girişimlerinin siber güvenlik araçları ile ortadan kaldırılması hedefleniyor. Ancak 2016-20 yılları arasında artan teknolojik cihazlar kadar risklerin de benzer oranlarda arttığını vurgulamak gerekir. 5 yıllık süre içerisinde teknolojik cihaz sayısının 50 milyar seviyesini aşacağı tahmin edildiğinde risklerin ne denli büyük olacağını da tahmin etmek zor olmayacaktır.

Güvenlik Tehditleri Neler?

Siber güvenliği genel anlamda bilgilere yönelik riskler olarak ifade etsek de aslında insana ve dijital cihazlara yönelen tehditlerin çok çeşitlendiğini vurgulamak gerekir. Zira internet korsanları geliştirilen her yeni siber güvenlik aracına karşı bir araç geliştirerek tehditlerini de çeşitlendirmeyi ve korsanlık rolünü yerine getirmeyi hedefler. Peki, siber güvenliğin çözmeye çalıştığı ve insanları tehdit eden durumlar nelerdir?

  • Çok gizli bilgilerin şifrelerinin kırılarak ele geçirilmesi sonrası kişi ve işletmeler fidye tehdidi ile karşı karşıya kalabilir. Özellikle kritik bilgilere sahip firma ve kişilere yönelen bu tehdidin ciddi boyutlara ulaştığı biliniyor.
  • Kredi kartı bilgileri, hastane kayıtları, hesap bilgileri ve diğer hayati bilgiler casusluk yapılarak ele geçirildikten sonra üçüncü kişilere satılıyor. Bu bilgilerin satılması bilgileri çalınan kişilerin hem özel hayatlarını hem de ekonomik özgürlüklerini çok ciddi manada tehlikeye atıyor.
  • Phishing olarak ifade edilen yöntemlerle kişisel ve kurumsal e-mail hesaplarına erişim sağlanarak o kişi veya kurum adına başkalarına mail atılabiliyor. Özellikle ödeme hesabı değişti gibi hilelerle yapılacak ödemelerin dolandırıcı hesaplara gerçekleştirilmesi sağlanıyor.
  • İnternet ortamında güvenlik tehditleri bazen kazancınıza engel olunması noktasında da karşınıza çıkabiliyor. Özellikle e-ticaret platformlarına ve satış sayfalarına erişim kısıtlamasına yönelik eylemler ciddi satış zararlarının ortaya çıkışına neden olabiliyor.
  • Serverlara yönelik gerçekleştirilen saldırılarla sistem tamamen tahrip edilirken bazen de sistem internet korsanlarının amaçları için dizayn ediliyor.

Yukarıda ifade edilen tehditlerin her biri siber güvenliğin çözmesi gereken tehditler olarak kabul ediliyor. Risklerin büyüklüğü siber güvenliğe düşen görevi de doğrudan doğruya arttırıyor. Peki, gelecek 30 yılda siber güvenlik bu tehditlere çözüm üretmek başta olmak üzere riskleri azaltmak adına nasıl dönüşecek?

Siber Güvenliğin Geleceği ile İlgili Tahminler

Siber güvenliğin çözmesi gereken tehditler ve benzer şekilde insanların dijitalleşmeye olan bağımlılığı her geçen gün farklı bir boyuta taşınıyor. Günümüz insanlarının adeta dijital cihazlar olmadan yaşamlarını sürdürmekte zorlandıkları düşünüldüğünde gelecekte bu durumunda daha da ciddi bir şekilde ortaya çıkacağı ifade edilebilir. Peki, dijitale daha fazla bağlı kalırken hayatımıza yönelen riskleri ortadan kaldırmak adına neler yapılması gerekir?

Teknolojiyi geliştire kurum ve kişilerin risklerin farkında olduğunu ifade etmeye gerek yok. Bu noktada ilgili çalışmaların da yoğun bir şekilde yapıldığı düşünüldüğünde gelecek ile ilgili yapılacak en ciddi projeksiyon siber güvenlik alanında yatırımların çok daha ciddi düzeylere ulaşacak olması. Üstelik bu yatırımlar sadece riskleri azaltacak teknolojiler bağlamında değil siber güvenlik uzmanlarının yetiştirilmesi noktasında da çok ciddi roller oynayacak. Gelecek ile ilgili yapılan tahminlerde önümüzdeki 30 yıllık süreçte siber güvenlik yatırımlarının milyar dolara varacağı düşünülürken siber güvenlik uzmanlığının da en çok tercih edilen mesleklerden olacağı düşünülüyor.

Geleceğin Mesleği Siber Güvenlik Uzmanlığı

Son yıllarda adını en sık duyduğunuz meslek dallarından bir tanesi olmayı başaran siber güvenlik uzmanlığı geleceğin en çok tercih edilenleri arasında yer alacak mesleklerin başında gelir. Dijitalleşmenin insan yaşamından çıkması şu süreçte mümkün olmadığından bir siber güvenlik uzmanının doktor kadar değer göreceğini ve iş alanı bulabileceğini söylemek hiç de abartı sayılmaz. Dijital alanın polisleri kabul edebileceğimiz bu meslek grubunun görevleri hayatımızı güvence altına almaktan çok daha fazlasını kapsıyor. İşletmeler ve devletler için siber güvenlik uzmanlarının devreye sokulması geleceğin inşasında önemli görülüyor.