Yeni bir eve taşınmak; yeni bir hayatın başlangıcı, her şeyin sıfırdan ve tertemiz olduğu bir ev düşüncesi ile birlikte gelir. Gerçekten de öyledir. İçeriden baktığımızda ise “Yeni bir eve taşınmak” işlemleri boyunca sürekli bir koşturmaca, nakliyat firması seçme, eski-yeni eşyaları ayırma, yeni ürünler satın alma, eski ürünleri satma gibi çözülmesi gereken birtakım problemleri de beraberinde getirir.
Ben de yeni evime taşınma sürecinde benzer problemlerle karşı karşıya kalırken dijital dünyanın taşınma sürecinde offline dünyadan nasıl farklar ve kolaylıklar yarattığını deneyimleyerek gördüm. Bizim için inanılmaz bir deneyim oldu. Bu yazıda; yaşadığım deneyimlerden yola çıkarak dijitalleşen dünya ile birlikte tüketici alışkanlarının online mecralara kaydığını bir kere daha görmüş olacağız.
Offline Mağaza mı Online Mağaza mı?
Her geçen yıl daha büyük gelişme gösteren online mağazacılığın etkilerini, tüm dünyayı etkisi altına alan Koronavirüs döneminde daha net hisseder ve görür olduk. Ben de pandemi döneminde yeni eve taşınmak gibi zorlu bir deneyim yaşayınca online mağazacılığın süreçleri nasıl kolaylaştırdığını bir kez daha gördüm ve ilgilendiğim ürünler ile ilgili birçok markanın online mağazası ile Trendyol gibi online satış kanallarını inceledim.
Bu süreçte birçok offline mağaza da gezdim, ancak online dünya ile karşılaştırdığımızda çok kısıtlı bir deneyim oldu. Offline mağaza gezmemin sebebi yemek takımı, tabak seti gibi ürünleri sadece fotoğraflarından tam olarak deneyimleyemiyor olmamızdı. Buna rağmen offline ürün çeşitliliğindeki kısıtlılık bizi yine online alışverişe yönlendirdi. Özellikle birçok marka ve ürünü barındıran Trendyol’u, Instagram shopping alanını inceledikten sonra offline’daki mağazalarında hiç ürün yokmuş hissi oluşturduğunu fark ettim. Bundan kaynaklı olarak bu süreçte Paşabahçe’nin offline mağazası dışında farklı bir markanın offline mağazasından satın alma işlemi gerçekleştirmedim ve tüm satın almaları online kanallar üzerinden yaptım.
Markaların Web Siteleri mi Online Pazaryerleri mi?
Satın alma deneyimi birçok parametreden oluşuyor ve kullanıcılar bir ürünü almaya karar vermeden önce birçok süzgeçten geçiriyor. Bu süreçte markaların web siteleri inceleniyor ve ilgili markaların e-ticaret bölümündeki filtreleme, sıralama, görsel azlığı ve çeşitlilik gibi konulardaki yetersizlikler kullanıcı da olumsuz bir deneyim bırakıyor.
Özellikle ürün satın almaya karar verirken az fotoğraf kullanımı ve ürünü gerçek bir düzlemde göstermedeki yetersizlikler kullanıcıları ilgilendiği ürünleri daha detaylı inceleyebileceği mecralara yönlendiriyor. Dekupe görseller ilgi çekmede yeterli olsa da gerçek görsel kullanımı olmadığı durumda satın alma motivasyonunu sağlamıyor ve olumsuz bir deneyim bırakıyor. Kullanıcı da ilgilendiği ürün için daha fazla bilgi almak ve satın alma yolculuğuna devam etmek için e-ticaret sitelerini inceliyor. Bu mecralarda başı Trendyol’un çektiğini söyleyebiliriz.
Ben de taşınma deneyimim sırasında bu aşamaları kendimde yaşadım ve özellikle Trendyol’un sunduğu kullanıcı deneyiminin çok iyi tasarlandığını keşfetme fırsatım oldu. İlgilendiğim bir ürün hakkında daha önce satın alan kullanıcılar tarafından yapılan olumlu olumsuz tüm yorumlar satın alma motivasyonumu etkilerken ilgili sitenin sunduğu “Benzer Ürünler” ile “Bu Ürünü Alanlar Bunları da Aldı” özelliği satın almaya karar verme aşamalarında etkili olan faktörler oldu.
Trendyol aranılan ürün hakkında müthiş çeşitlilik sunarken markaların web sitelerindeki yetersizlikler kullanıcıları farklı e-ticaret sitelerinden satın almaya yönlendiriyor. E-ticaret markası olan tüm markaların kullanıcıya satın alma motivasyonu oluşturma ve tatmin edici bir alışveriş deneyimi sunmada gelişime ihtiyacı olduğunu bir kez daha görmüş oluyoruz.
Instagram Shopping Nereye Gidiyor?
Bu süreçte taşınma deneyimimize Google’dan ziyade en çok ortaklık eden mecranın Instagram olduğunu söyleyebilirim. Özellikle Instagram shoppingin aranılan kriterde ürün bulma özelliği kullanıcıya oldukça keyifli bir deneyim sunuyor.
Bu süreçte satın almaya karar verdiğim ürünler için öncesinde Instagram’da çokça zaman geçirdim ve 1 yılı aşkın süre önce yayınlanan içerikleri dahi inceledim. Tabii ilgili ürünlerin sayfasında belirli bir zaman geçirdikten sonra önüme düşen sponsorlu içerikler de farklı hesaplar ile etkileşime geçmeme fırsat oldu ve ilgilendiğim tüm ürünler hakkında Instagram DM üzerinden bilgi alarak satın almaya giden yolculuğuma devam ettim. Bu süreçte ilgimi çeken markalar için Google’da arama yaparak sitelerine ulaştım. Web sitelerinde satış muhtemelen Google kaynaklı görünecek ancak Instagram temelli bir satış aslında.
Instagram Shopping’deki başarılı kategorizasyon satın almaya karar verme konusunda çok etkili oldu fakat Instagram Shopping’te çok az marka var, bu nedenle bir süre sonra ürünler bitiyor incelemede. Bu özelliği kullanmak markalar açısından net ayrışma sağlıyor.
Markaların shopping özelliğine gereken önemi göstermeyerek satış ve satışa döndürme de kayıplar yaşadığını ve yaşamaya devam edeceğini söyleyebiliriz. Bununla birlikte Instagram ve shopping özelliğinin bir ürünü keşfetme ve satın almaya giden yolculukta nasıl etkili olduğunu görmüş oluyoruz. Ayrıca Instagram’da reklam hedeflemesi GDPR vs nedeniyle resmi bilgi verilmese de artık yapay zeka üzerinden, ilgilenilen ürünle ilgili sponsorlu içeriğe tıkladıktan sonra o ürünle ilgili farklı reklamlı içerikler karşınıza çıkıyor. Facebook’un kullanıcının ilgisini anlayıp, ilgi alanına uygun reklamlar göstererek hedef kitlenin satın alma yolculuğuna ortak oluyor.
Markalar Pinterest’te Ne Yapıyor?
Instagram’da başlayan ürün araştırmalarımı keşfetmeye Pinterest ile devam etmeye karar verdim. İlham almak ve ufuk açmak için ilgilendiğim ürünler de aramalar yaptığımda bu ürünlerle ilgili Türkçe içeriğin yok denecek kadar az olduğunu ve İngilizce içeriklerden oluşan bir dünya olduğunu gördüm. Türkiye’deki ev eşyası, mobilya gibi alanlarda hizmet veren markaların Pinterest’e gereken önemi göstermemesi kullanıcılar da olumsuz bir imaj bırakırken, tatmin edici bir deneyim sunmada zayıf kaldığını söyleyebiliriz.
Eski Eşyalar Nasıl Kolay Satılır?
Taşınma sürecinde belirli sebepler çerçevesinde insanlarda eski ürünleri satma ve yenisi ile değiştirme motivasyonu oluşuyor. Bu motivasyonu en iyi destekleyen platformun ise Letgo olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.
Satılmak istenilen ürünler hakkında detaylı açıklama sunarak, ürünü birçok açıdan gösteren görseller ekleyerek, ilgilenen kişiyle özenli ve hızlı iletişim kurarak ürünler rahatlıkla satılabiliyor.
Sonuç olarak dijital pazarlama stratejileri oluştururken birçok parametreyi göz önünde bulundurarak adım atmak gerekiyor. Instagram üzerinden bir ürün keşfeden kullanıcı satın alma işlemini gerçekleştirene kadar birçok konuyu değerlendiriyor ve değerlendirdiği tüm konularda tatmin edici sonuçlar bulduktan sonra satın almaya karar veriyor. Bu yüzden bir ürün satarken hedef kitlenin zihninde oluşabilecek her sorunun cevabını verecek nitelikte bir dünya tasarlamak gerekiyor.
İyi bir kullanıcı deneyimi sunan markalar bu yüzden tercih edilen marka olmaya devam ediyor.