Tarih boyunca, insanlar enerji üretmek için birçok yola başvurmuş ve halen başvurmaya devam ediyor. Ateşin bulunmasından bu yana, kömürle, fosil yakıtlar ile elektrik üretimini gerçekleştirmeye çalışan insanoğlu, yenilenebilir enerji teknolojisindeki gelişmelerle enerji ihtiyacını doğadan karşılıyor.

Güneş panelleri, insanların enerjilerini sınırsız bir kaynaktan, güneşten yararlanarak üretebilmelerini sağlıyor. Güneşin o büyük ve sınırsız enerjisini elektriğe, ısıya ve birçok çeşitte enerjiye dönüştürülmesini sağlayan güneş paneli sistemleri bugünümüzü ve yarınımızı şimdiden ciddi şekilde değiştireceğe benziyor. Dayanıklı yapısı ile uzun yıllar kullanılarak enerji tasarrufu sağlamaya yarayan güneş paneli tam bir çevre dostu olarak gösteriliyor. Çevreyi kirletmiyor ve sessiz çalıştığı için rahatsızlık vermiyor. Günümüzde çok fazla tercih edilmesinin nedenlerinin başında yüksek verim sağlaması geliyor. Özellikle güneşli günlerde verimi oldukça fazla. Sağlayacağı enerji tasarrufu ile faturalarınızın düşmesine yardımcı oluyor.

Güneş Paneli Sistemlerinin Ortaya Çıkışı ve Gelişimi

Güneş enerjisinden faydalanabilmek, onu insanlara bir kaynak olarak kullanabilmek için insanların yaptığı çalışmalar çok eski tarihlere dayanıyor. Yunan mitlerinde ve eski Çin kaynaklarında insanların ateş ihtiyacı ve aydınlanma ihtiyacının birçok araç ve gereç kullanılarak güneşten sağlandığı belirtiliyor.

19. ve 20. yüzyıllarda güneş enerjisine dair çalışmalar hız kazanmış ancak 1. Dünya Savaşı’nın ortaya çıkması ve petrolün git gide önem kazanması sonucu bu durum pek uzun sürmemiş. 1960’lı yıllarda meydana gelen petrol krizinin baş göstermesine kadar devam etmiş. Petrol krizi sonucu dünyada artan petrol fiyatlarının etkisiyle insanlar yenilebilir enerji kaynaklarına yönelmeye başlamış. Böylelikle güneş enerjisine yönelik çalışmalar sürdürülmüş ve enerji ihtiyacını kolaylaştıracak girişimlerde bulunulmaya günümüzde devam ediliyor.

Güneş Enerjisi, Geleceğin Enerjisi Olabilir Mi?

Artan dünya nüfusu, buna bağlı olarak artan enerji talebi, bu enerji talebini karşılamak için kullanılan fosil yakıtların yavaş yavaş tükenişi ve yarattığı çevre kirliliği, insanların alternatif bir enerji kaynağı aramalarına neden olmuş ve olmaya da devam ediyor. Bu arama ve çalışmalar sonucunda elde edilen güneş enerjisinin, gelecekte dünyaya yapacağı katkının artması bekleniyor. Petrolün bazı ülkelerin ellerinde bulunduğu gerçeğiyle her daim baş etmeye çalışan devletler güneş enerjisi yatırımlarını hızla arttırıyor.

Güneş Enerji Sistemlerini En Çok Kullanan Ülkeler

 

Güneş enerjisi, potansiyel olarak tüm dünyanın enerji talebini karşılayacak kadar büyük olmakla birlikte, çevreye kirlilik vermemesi açısından fosil yakıtlardan avantajlı durumda. Fakat güneş enerjisinin daha yaygın kullanılmasını engelleyen birtakım teknik, ekonomik ve bürokratik engeller bulunuyor. Bu engellerden en önemlileri, güneş enerjisi üretim ve ilk yatırım maliyetinin çok yüksek olması, güneşin bulunmadığı gece ve bulutlu zamanlarda üretimin kesintiye uğraması ve birtakım önlenemeyen sorunlar gösteriliyor.

Kesintili üretime geçici çözüm olarak, güneş enerjisi ve fosil yakıtlar karma olarak kullanılıyor ya da depolanıyor. Maliyetin ise Ar-Ge çalışmalarına ve kitlesel üretime bağlı olarak azalması, güneş enerjisi sistemine yatırım yapanlar tarafından bekleniyor.

Genel olarak dünya ülkelerinin, gerek Ar-Ge çalışmalarını hızlandırarak, gerek üretici ve kullanıcıya ekonomik teşvikler uygulayarak güneş enerjisinin payını artırmayı amaçladıkları, böylelikle kısıtlı rezervi kalan petrole bağımlılığı azaltmanın peşinde oldukları dikkatle incelendiğinde görülebiliyor.

 

Güneş Enerjisi Hayatımızı Nasıl Değiştirecek?

Güneş enerjisi üzerine yapılan çalışmalarla hayatımızı kolaylaştıracak ürünler, projeler gelişimini her geçen gün sürdürüyor. Güneş enerjisinin şimdiden hayatımıza kazandırdığı; güneş enerjisiyle çalışan araba, güneş enerjisini toplayarak bünyesinde elektrik olarak barındıran jeneratörler, solar enerji santrali, güneş enerjili şarj aleti (freeloader), enerjisini güneşten sağlayan Wi-Fi, güneş enerjili çim biçme makinası gibi ürünler örnek olarak gösterilebilir.

Güneş enerjisinin hayatımızı değiştirecek örneklerine ayrıca daha önce SpaceX yazımızda yakından tanıdığımız Elon Musk’ın kurmuş olduğu Tesla’da örnek olarak gösteriliyor. Tesla şirketinin güneş enerjisi projesi kapsamında geliştirdiği “Powerwall ve Solar Roof” geleceğimizi şimdiden belirliyor. 2016 yılında tanıtımları gerçekleştirilen “Powerwall ve Solar Roof”un şuan aktif olarak satışı bulunmakta.

Tesla’nın üretime geçtiği güneş panelleri (solar roof), evlerin çatısında kullanılarak, evler için enerji sağlıyor. Güneşin doğuşundan batışına her gün düzenli olarak enerji sağlayan ve depolayan Solar Paneller, elektrik için aracı kurumlara gerek kalmadan bireylerin ihtiyaçlarına doğrudan cevap veriyor. Diğer güneş panelleri aksine, güneşten aldığı enerji verimi daha yüksek olan Solar Roof, elektrik üretimini doğadan karşılamak isteyenler arasında yaygınlaşmış vaziyette. Ayrıca kiremit şeklinde tasarlanan güneş panelleri, kiremit yerine kullanılarak çatı sistemlerinde kullanılan kiremitlere kat ve kat oranla darbeye daha fazla dayanıyor.

Videoyu buradan izleyebilirsiniz.

 

Tesla’nın güneş enerjisi ve pil teknolojilerini birleştirdiği Powerwall, istenildiği takdirde güneş panelleriyle entegre çalışarak; enerji depoluyor daha sonra enerjiyi kullanmak üzere saklıyor ve yayıyor. Güneş panellerinin bağlandığı Powerwall, Solarroof’un dairenizi aydınlattığı saatler içerisinde kendisine güneş enerjisi depoluyor. Depoladığı bu güneş enerjisini, bünyesinde barındırarak güneşin olmadığı günlerde kullanmanız için elektriği saklıyor ve kullanmanız durumunda evinizin gereken elektriğini sağlıyor.

Şimdiden hayatımızı etkileyen Powerwall teknolojisi elektrik faturalarında ciddi oranlarda düşüş gösteriyor. Powerwall’u elektrikli araçların şarjında da kullanılabileceğini açıklayan Tesla, zamanla daha birçok elektrik tüketen ürüne bu teknolojiyi entegre edecek.

 

 

NASA tarafından Mars gezegenine gönderilen InSight aracı güneş panelleri yardımıyla kendi enerjisini üretiyor. Mars yüzeyini ve yer altını sondaj yoluyla inceleyecek olan InSight, sadece bu kadarla sınırlı kalmıyor ve Mars’ta kolonileşme sürecinin güneş enerjisi yoluyla olabileceği teorilerini akıllara getiriyor. NASA’ya ait InSight aracının Mars’taki kolonileşme süreci için oksijen sorununu, ürün yetiştirme sorununu güneş enerjisiyle gidermesi teoriler arasında gösteriliyor. Devasa güneş panelleri ile Mars’ta bulunan buzulların eritilmesi ve suni fotosentez yoluyla ürün yetiştirilmesi teoriler kapsamında mümkün gözüküyor. Oluşturulacak yapay atmosferle birlikte fotosentez sonucu oksijen elde edilmesi de neden olmasın?